Elbette İğneada denildiğinde ilk akla gelen İğneada Longoz Ormanları Millî Parkı. Burayı özel kılan bozulmadan korunmuş olması. Her ne kadar millî park statüsünü 2007’de almış olsa da, kuşkusuz öncesinde de sanayi başta olmak üzere çevreye zarar veren şeylerden uzak kalmış bir bölge. Kafa dinlemek, şehrin gürültüsünden kaçmak ve gündelik hayatın stresinden uzaklaşmak için Marmara genelindeki en ideal duraklardan birisi…
Beldede ayrıca İğneada Feneri ziyaret edilebilecek bir diğer nokta: 1800lü yılların ikinci yarısında yapılan fener, fotoğraf tutkunlarının hoşuna gidebilecek, mimarî estetik yönü de bulunan bir yer. İğneada’da görülmesi gereken yerler içinde din turizmiyle ilgili de seçenek mevcut: Derviş Ali Baba Türbesi, belde yakınındaki Avcılar Köyünde bulunuyor.
Hem tarih, hem din turizmi için bir destinasyon olan beldenin doğa turizmindeki bir diğer zenginliği ise Dupnisa Mağarası. Milyonlarca yıl önce oluştuğuna inanılan mağaranın turizme kazandırılması için ışıklandırılması yapılmış. Kapalı yer korkusu olanlar için önerilmese de, fotoğraf tutkunlarının ve mağaracılık sporuna ilgi duyanların ziyaret etmesinde fayda var.
Ne yazık ki günümüze dek başarılı bir şekilde korunamamış; ancak meraklıların ziyaret edebileceği bir diğer nokta ise Fatih Dökümhanesi. Osmanlı Döneminde, II. Mehmet (Fatih) döneminde de aktif olarak kullanıldığı düşünülen dökümhaneden günümüze ne yazık ki çok fazla şey kalmamış durumda.
İğneada’da görülmesi gereken yerler listeniz aslında daha da uzayıp gider. Zira bölge hem doğa, hem de tarih turizmi açısından oldukça büyük bir potansiyele sahip…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder